(ara)oluşum: buharlaşma | taşlaşma
Sezin Sarıca
Yerleştirme, 2017
Pleksi Levhalar
(ara) oluşum, “istenmeyen” olmayı bir durum, bir kişi ya da bir yaşantı üzerinden değil, anonim bir şekilde anlatmayı amaçlar. Parantez içindeki “ara” durumun ikililiğini ve yerleştirmenin mekansal özelliğini vurgular. “Öteki” olmak bireysel bir süreç olarak tanımlanır, “o” kim olursa olsun, başkalaşmak bir (ara)oluşumdur. İstenmeyen olmak, foto-kolajın elemanları üzerinden tanımlanır. “Dağ”, “bulut” ve “insan”, transparan yüzeylerde devamlı değişim-değişim-oluşum-yokoluş içinde ayrı ayrı, üst üste ya da parçalı olarak gözlemlenir ve bu transparan figür-zemin ilişkisinde aslında sabit ve tekil olmayan birçok (ara)oluşum tanımlar. Yerleştirme, çalışılan peyzaj fotoğrafı ve insan figürüne referansla, buharlaşma ve taşlaşma olarak iki tane (ara)oluşum tanımlar; buharlaşma figür&bulut, taşlaşma insan&zemin formları üzerinden üç boyutlu kolaja yansıtılmıştır.
Yerleştirmenin mekansal bağlamı, kadın ve erkek tuvaletlerinin tam ortasında olması, başkalaştırılan “etiketlere” bir eleştiri sayılabilir. Transparan levhaların izdüşümünde, bilinen “kadın” ve “erkek” tuvaleti levhaları yerde dağılmıştır. Sorulmak istenen (ama belki de sorulamamış olan) soru, bıyık, pantolon ya da dudak, ruj ve eteğin neyi neden temsil ettikleridir. Yapılan bu üç boyutlu kolaj, sabit ve tekil levhaların temsil edemedikleri çoğulluklardan referansla her hareket ve gözlem noktasıyla farklı “levhalar” algılatır.
Yerleştirmenin insanla ilişkisi yerleştirmenin anlamını pekiştirdi bir bakıma, çünkü sergi gezerlerin, esnafın, tuvaleti gelenlerin, saçını düzeltenlerin ya da “Bu ne la?” deyip de gelenlerin hepsi bir dokunup farklı açılardan baktılar. İnsanların dokunarak anlama ve yer değiştirerek bakmaları işi “hareketlendirdi” ve yere atılan levhalar da istenildiği gibi dağılıp kaldı, belki de istenildiği gibi kayboldu.