1. Hukuk Festivali’ni düzenleyen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin daveti üzerine Asi Keçi ilk sergisi “İmkansız İkamet”i tasarlamaya başladı. Mekanı görmek ve detayları konuşmak için Hukuk Fakültesi’ne gittiğimizde festival ekibi bir yerleştirme yapmak isteğini ve sanat projesi kafadarı olarak onlara yardım etmemizi istedi. İçinde tasarım fakültesi, güzel sanatlar bölümü olmayan ve sanata uzak gibi görünen bir kampüsün öğrencilerinin bu işe girişmesi ve herkesin kolektif üretmeye yaklaşması bizi çok heyecanlandırdı. Hep birlikte mekanlar ve olasılıklar üzerine konuşuldu. Vakit kaybetmeden kendi işlerimizi masaya yatırdık. Projeleri, malzemeleri, yerleştirmenin nasıl yapılacağını araştırmaya başladık. 

Türkiye’nin sigortalarının attığı gün yani 31 Mart 2015’de sergi kurulumunda festival ekibiyle birlikte çalıştık. Festival ekibi seçtikleri objelerle üçüncü kat ve ikinci kat arasındaki düşey boşluğa bir yerleştirme yaptılar. Bu sırada çayımız, ipimiz, neyse ki elektriğimiz,kasalarımız,boyalarımız, ahşap çıtalarımız vardı. Birbirinden bağımsız üretilmiş keçi işlerinin birbirini tamamlayan bir seri oluşturduğunu gördük.

 

Bir an durdurup baktıran alışıldık mobilyalar hatta alışıldık köfte menüsü arkasında pencere içinde pencere, yıkım içinde yıkım ile Özgür Ceren, Vedat, Bora ve Fahri’nin Sırça Fanus’u, tüm mekanı gezdiren, gezdirirken bir yıkım sürecine tanık olduğumuz Fahri ve Mustafa'nın fotoğrafları, Özgür Ceren’in seramik işleri Halil İbrahim Sofrası’nın patolojik ve derinleşen tekrarlarıyla Gülşah’ın Bir Başka Tuğla Duvarı’nın ışıklarının tekrarı, Açık Atölye’nin Yolda projesinin yerleştirmesi ve festival ekibinin Göç Kurusu birbirlerini tamamlayan ve bizim deneyimizi yansıtan bir anlatım oluşturdular. Can, Özlem ve Bora’nın filmlerinin gösterimleri, Açık Atölye’nin Yolda projesinin atölyesi, ATDA'nın canlı heykel performansı ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeydik.